Kimse sonunun ne olacağı bilemez.Sağlıklı insan bir anda hastalanabilir,zengin insan iflas edebilir,mutluyken bir anda mutsuz olabilirsin.Hepsi hayatın getirisidir.Zaman içinde ilerleyen her şey için geçerlidir bu getiri.
İzlediğimiz dizilerde böyle. Severek beklersin ve başlar heyecanla bir 10 bölüm vay be bunun gibi dizi izlemedim dersin, sonraki çıkan bölümlerde, o şom ağzın yüzünden diziye nazar değmiştir. Ya yarım bırakır ya da bir şekilde finallersin.Bazı istisnalar vardır elbette ama senaristler 'nasıl batırırlar o güzelim diziyi'diye düşünmeye başlar, 'hiç değilse oyuncular iyiydi,onları izlemiş oldum'diye kendini avutursun.Ama için için,sevdiğin diziyi zaman kaybı olarak görürsün.

Niye mi bunları yazdım?
Birazcık spoiler olacak fakat burada bir diziden bahsetmiştim.Dizinin baya reklamı yapılmış,başlangıç bölümleri çoğu izleyicinin ilgisini çekmişti.

Ta ki dizinin esas karakterinin sahnelerinin kesildiği ve de 2.adamımızın sahnelerinin çokluğu göze batana kadar.Izleyiciler prodüktöre olumsuz yorumlar yapmış ve bu kötü yorumdan 2.adamımızda nasibini almıştı.
Anlattığım dizi, hepinizin belki de 'wow'diyerek izlemeye başladığı Cheese in the trap.
Aslında ben bütün olumsuzluklara rağmen, 2.adamı da sevdiğimden dolayı olabilir,severek izliyordum ama yorumlar ister istemez etkiliyordu insanı.15.bölümü izledikten sonra, final heyecanı sardı.
Fakat finali izleyince 10 dakika ekrana bakakaldım.Nasıl yani bitmiş miydi şimdi?

Spoiler içeren şekilde söyleyecek olursam;
Şöyle ki finalin son dakikalarında,
esas kız ile esas oğlan aradan geçen 3 senenin ardından buluşamadan,hatta Sunbae'nin ne yaptığını göstermeden,sadece yukarıdaki gifte görüldüğü gibi belli belirsiz bir sahne vardı.
Evine giden Seol kızımız, Sunbae'den gelen mailleri açmıyor,sadece bakıyor ve
 THE END...Yukarıda gifte gördüğünüz sahne,son sahne oluveriyor.Şaka gibi değil mi?Bir anlık buluşma,gülüşme görsem neyse ama yok!
Bu denli severek izlediğim diziyi, batırdıkları için emeği geçenlere teşekkürlerimi sunuyorum.
Evet geçen hikaye yazımda senaristleri biraz anladım dedim ama bu senaristi anlayamadım.Özel bölüm var diyorlar ama bu özel bölümde, kesilmiş sahneler ve kamera arkası çıkacağını düşündüğüm için, finalin devamı olmasından ümidimi kestim.
Kore finallerini sevmem ama nedense bundan baya nefret ettim çok sevdiğimden olsa gerek.
Sanki lüks lokantaya gitmişim de, bütün paramı saçıp,yediğim yemekle doymamışım, aç kalmışım gibi hissediyorum!
Anlayacağınız hızla yükselen diziyi,elleriyle dibe çöktürüp finallediler.Resmen dizinin adında geçtiği gibi peynir misali, Park Hae Jin'i kullanarak seyircileri tuzağa düşürdüler.
Benim avuntum,oyuncuları izlemek ve de Kim Go Eun'u keşfetmek oldu.
Her şeye rağmen aklımda kalacak bir diziydi.Final yorumumu yapmasam,içimde kalırdı.
Tuzağa düşen HanHan, sizde düşmeyin diye bildirdi...
*Paylaştığım gifler 'gel beni izle diyor'dimi?İzleyip izlememek sizin özgür iradenize kalmış.Ben uyarımı yapıp yazımı nihayete erdiriyorum...