Kaldığımız yerden "Medine'de Zaman Başkadır" yazıma devam ediyorum.
Sadece Medine'ye haas bir özellik değil Mekke'de de mevcut ama Medine'de daha çok gördüğümden aklımda kalmış.Şöyle ki;

Sözümü geç de olsa tutarak Medine zamanımı da anlatayım.Mekke'den ayrılmak her ne kadar zor gelse de zaman gelince valizleri otobüslere yükledik ve hicret başladı.Yalnız bizim ki de ne hicret olur ya!! Klimalı otobüslerle yarı uyuyarak,yarı ayakta bir hicret.

İnsanlarla arasına her daim mesafe koyan,yakışıklı olmasına rağmen evde kalacak diye korkulan esas oğlan Ömer,yengesinin tanıştırdığı her kızı elinin tersi ile itmektedir.

Bir gün Paşa dedesi;yengesi ve amcasına 6 aylık bir müddet verir.Bu süre sonunda ya Ömer'i evlendirecekler ya da miras olan köşkü unutacaklardır.

Neriman yenge işe el atar ve bir dizi olaylar sonucu esas kızımız olan Defne ile anlaşma yapar.Defne ilk baştan istemese de maddi sebeplerden dolayı kabul etmek zorunda kalır.Ve Kiralık Aşk oyunumuz Defne'nin Ömer'in yanında asistan olması ile başlar.

Her insan aslında hep bir maske ile dolaşır.Ruh hali ne olursa olsun maskesini takar ve o şekilde insanlar arasına karışır.Kimsenin kendisinin ne düşündüğünü bilmesini istemez .Çünkü bu hayatta dostta vardır,düşmanda.Peki taktığın bu maske yormaz mı seni?Mutlu olabilir misin?
Birazdan anlatacağım Mask dizisinde bu sorunun cevabı verilmiş aslında "Maske takarsan asla mutlu olamazsın."


Evet sizlere severek izlediğim Mask dizisini anlatacağım bu yazımda.Her zaman ki gibi ilk olarak Yeppudaa sitesinden alıntımızı yapalım.

Aşağıda anlatacağım film kısacık olsa da bir çok duyguyu barındıran bir film.Bu filmi sahur vaktini beklerken izlediğimden hemen pc başına geçebilmem mümkün olmadı.Bende elime kalemi kağıdı alıp film hakkındaki düşüncelerimi not almak,yazmak istedim.

Film 30 dk.'dan oluşuyor ve adı üzerinde kütüphane de geçiyor.Azıcık replik ile bu kadar duygu nasıl ifade edilmiş bilemiyorum.Fakat film bittiğinde boğazımda bir düğüm,göğsümde bir yumru hissettim ve bunlarla beraber gözlerim dolmuştu.Daha fazla uzatırsam spoilere kaçabileceğimden Yeppudaa Sitesinde verilen tanıtımı paylaşıyorum.

On bir ayın sultanı,evimize gelen misafirlerin en bereketlisi kapımıza kadar geldi.Kapıyı açmamıza saatler kaldı.Hepimizin Ramazan Ayı mübarek olsun...

Yazmaya o kadar üşeniyorum ki..Havadaki sıcaklık beni de mayıştırdı.Ortalıklarda uykucu şirin,mutsuz şirin ve de obur şirin karışımı olarak dolanıyorum.

Uzun bir aradan sonra işte karşınızdayım.

Başlıktan da anlaşılacağı üzere yok olduğum sıralarda gezmekle meşguldüm.Aslında tam gezmek de denemez.Bu süre zarfında yerde miydim gökte miydim ben bile anlayamadım.Merak da bırakmak huyumdur.Uzatıp da canınızı sıkmadan nerede olduğumu yazayım.