22 Blogger 1 Hikaye/Bölüm 15:Adım Adım Sona Yaklaşırken
By HanHan Asya - Mart 02, 2016
...............
***BÖLÜM 15:ADIM ADIM SONA YAKLAŞIRKEN***
'Melaine geldi efendim'sözüyle irkilen Velius,kalbinden daha siyah olan gözlerini kapıda duran yardımcısına yöneltip,girsin işaretini verdi.
Melaine öğrendiği gerçeklerin ruhunda açtığı derin yaralarla nasıl ayakta kalabildiğini, ablasının düştüğü durumu,sevdiği adamın aslında koskoca bir yalandan ibaret olduğunu,yaşadıklarının hepsinin bir rüyadan ibaret olmasını temenni eden düşünceler içerisindeyken 'Sizi bekliyor buyrun buradan'sesiyle kendine geldi ya da kendine geldiğini sanıyordu.Titreyen ellerini belli etmemeye çalışırken,çantasından çıkardığı hapı susuz bir şekilde yutuvermişti.Su vermeyi teklif eden asistana teşekkür edip gerek olmadığını söyledikten sonra,içinden gelen ve tabiri caizse deli cesareti ile odaya giriverdi.Girmişti fakat karşısında her zaman gördüğü,sevdiği adamın aslında ablasının hayatını mahfeden kişi olduğunu ve yüksek ihtimalle kendisine ablası sebebiyle yaklaştığını düşündükçe suratındaki ifadelere sahip olamayacağını düşünüp bir an kapının girişinde duraksadı.Ne söyleyecekti? veya da neler sorabilirdi?Direk neden yaptın mı? demeliydi yoksa Cilla! evet belki de ilk olarak onu sormalıydı...
'Ah!tatlım Melaine gelmiş.Nasıl da özlemişim!' diyen Velius'un sözleri ve ardından kucaklaması ile irkilen Melaine,bir anlık savunma içgüdüsüyle Velius'u itti ve kendini geri çekti.Bir zamanlar en çok adını söylemesinden hoşlandığı o ses tonu,belki de her şeyden daha çok sevdiği o sımsıcak kucağı şimdi öylesine mide bulandırıcı geliyordu ki....Sanki nefret,intikam arzusu içilen bir ilaç gibi bütün damarlarına yayılmıştı.
'Ne oldu Mel?Suratın bembeyaz olmuş.Hasta mısın?Sıcak bir şeyler hazırlayayım sana...
Soruya dikkatlice cevap vermesini iyi bilen Mel, aklındaki bütün düşünceleri bir odaya toplayıp kapısını kapattıktan sonra,mükemmel bir surat ifadesi maskesi takıp cevap verdi:
'iyiyim de zamansız havaların soğumasının üzerine bir de uykusuzluk.Bekle! Ben hazırlayayım içimiz ısınsın.Hem sen kahvenin o nefis tadını yakalayamıyorsun ki dedi.Zoraki olduğu farkedilmeyecek kadar mükemmel gülümsemesini yüzüne yerleştirdi ve sonrasında kahve makinasının olduğu tarafa hızlı adımlarla yöneldi.Neden acele ettiğini soracakken Velius vazgeçti.Şüphelenmesi gereken en son kişi, Lexi'nin kendisine sırılsıklam aşık olan aptal kardeşiydi.Bu zamana kadar yaptıklarını fark etmeyen bu zavallı korkak kız bana zarar veremez diye düşünürken elinde olmadan sesli bir kahkaha atmıştı.Kahve hazırlayan Mel kendisine dönüp neye güldüğünü sorunca,dışarıya bakarak sinsi sinsi şöyle cevap verdi:
'Bir şey olmadı aslında süpriz yapacaktım ama madem beni yakaladın söylüyorum.İstediğin düğün düzenini noktasından virgülüne ayarlattım.Hatta balayını da hani çok istediğin dünya turu planın vardı ya işlerimi de biletleri de ayarladım.'
Bu haberi duyan Melaine'nin içine bir şüphe oturdu.Ya gerçekten beni seviyorsa.Başta oyun olarak başlayıp sonradan gerçeğe dönüşen aşk hikayeleri,senaryoları dolu Asya dizi dünyası.Elindeki kahve fincanlarını tepsiye koyarken bir yandan da bu şüphe ile baş ediyordu.Bir de unuttuğu bir şey vardı. Velius'un söylediği habere tepki vermemişti.
'Vel özür dilerim.Halsizlik bütün bedenimi sarmış galiba.Jetonum geç düşüyor.Burdan doktora görünmeye geçsem iyi olur' diyerek elindeki kahve dolu fincanlarla Velius'un masasına doğru yöneldi.
Melaine'nin uzattığı fincanı alırken 'düğün üzeri kendine dikkat et gelin hanım!'diye takıldı,içinden de yaptığı planın takır takır işlemesi için hastalanmaması lazım diyedüşünüyordu.Düşüncelere daldığını fark etmesin diye yaptığı tadı kötü olan o kahveyi övmeliydi.'Mmmm!Senin yaptığın kahve ayrı bir güzel oluyor tatlım.'
Melaine son yudumunu alan Velius'u görünce bir kahkaha patlattı,ayağa kalktı, müzik çalarda her zaman çalan şarkıyı son ses açtı,kapıyı kilitledi.Bunları yaparken Velius ne yaptığını anlamakta elbette gecikmedi ama o da neydi?!
'Mel!!!! bu lanet olası kahvenin içine ne ekledin sen ???neden kıpırdayamıyorum!'
Yamacına yaklaşan Mel,her daim okşadığı saçları, koparmak istercesine tuttu,kafasını geriye yatırdı.Oracıkta kafasını koparmak istese de 'Yavaş yavaş öldüreceğim seni!Nasıl?Ablama yaşattığın acıların yanında bir hiç değil mi?'sözleri dökülürken dudaklarından,kendiside şu an içinde bulunduğu duruma ve haline için için şaşırıyordu.
Zehrin etkisiyle boğuk boğuk çıksa da hala kendine güvenen,alaycı ses tonuyla'Aaaaaaah!Her şeyi hatırladı demek o kaltak.'
Ses tonu ve bu surat ifadesini ilk defa görse de Mel,şaşırmadı nedense. Sanki bu lanet olasıcadan böyle bir ifade bekliyordu.Ağzından ne zehirler akıtacak diye bekliyordu ...
'Seni seviyorum' dese inanır mıydı?' aşık oldum sana,pişmanım!'dese.Fakat bu sözler, bu surata sahip birinden çıkacağa benzemiyordu.Hayal kırıklığı da eklendi nefret ve intikam duygularının üzerine.Düşündü kendi kendine,vermiş olduğu bu zehir,her ne kadar bütün vücudu felç gibi hareketsiz bıraksa da,dışarıdan gelen darbeleri hissedecek kadar hassaslaştırıyordu insanı.Yani tam olarak işkence zehriydi verenin de söylediği gibi.
Velius yine aynı ses tonuyla devam etti zehirler akıtmaya.'O kaltağı da seni de kandırmak çok kolaydı.Bir de seni ardından bırakıp kaçan insan için intikam almak.Gerçektende ablandan da aptalmışsın.'
'Kes sesini iğrenç adam!Bütün gerçekleri tamamıyla Rhett anlattı.Ne eksik ne fazla.Her şeyin kendi suçu olduğunu da itiraf etti.Ablamın yaşananlardan haberi bile yokmuş...'
'Rhett!Rhett!'diye söylendi hatırlamaya çalışarak.'He!!! şu o kaltağın peşinden ayrılmayan sülük mü?Her şey beklenir ondan.Lexi için öldürmekten sakınmaz hatta kendi hayatından bile vazgeçer.Asıl psikopat o.'
Bu sözleri söylerken zaman kazanıp kalkmak istese de hiçbir uzvunu hareket ettiremiyordu.Durumun vehametini anlayınca can havliyle kurtarılmayı isteyen tonlamayla'Lanet olsun çabuk beni kurtar yoksa Cilla'yı nasıl bulabileceksin?'
Mel zalimce gülümseyerek, çantasından çıkardığı maket bıçağını Vel'in boynuna doğru tuttu.Vel 'Kessen ne olacak ki zaten bir şey hissetmiyorum deyince'
Mel ise suratındaki gülümsemeyi kaldırmadan'Merak etme sevgilim.Bu zehir seni hemen öldürmeyecek.Şimdi ölürsen ne zevki kalır dimi ama!Evet kessem ne olacak değil mi?istersen inanmadığın için bir test yapalım.Cevap vermediğin her soru için bir parmağını keseyim.Bak bakalım acı var mı yok mu?'
İçmiş olduğu hap; sanki içinde, geri planda kalan psikopat caniyi öne çıkarmıştı.Zaten hapı bu yüzden vermişti zehri veren.İntikam ateşini körüklemesi için...
Ne olursa olsun korkuyordu dışa çıkandan.'Bir daha dışarı çıkamazsam, ya ablam gibi olursam' böyle düşünürken dışardaki cani Velius'un serçe parmağını kesmişti bile.Bunları düşünmeyi sonraya bırakmalıyım yoksa iyice kontrolden çıkıp,öğrenmem gerekenleri öğrenmeden onu öldürebilir cani tarafım.
'Her tarafım felçli gibiyken nasıl olur da hissedebilirim?'diye sesini çıkarabildiği kadar inliyordu fakat çalan müzikten daha yüksek çıkmadığından,dışardakiler duyamıyor olmalıydılar.
'Cilla' dedi Mel nefret dolu bakışlar ile 'Şimdi söyleyecek misin ne yaptığını yoksa bir parmak daha kessem mi konuşman için.'
O aptal kız nasıl olmuştu da böyle cani bir psikopata dönmüştü.Aslında aynaya bakıyormuş gibi geliyor bu hali,ilgi çekici.... Bu haliyle Mel ile karşılassam ona aşık olabilirdim.Hatta oldum galiba ya da bana verdiğin zehrin etkisi aklımı bulandırıyor farklı yerlere çekiyor.İstediği cevapları vermezsem yine acımadan yapacaktır aynısını.Kimi soruyordu heh şu zihinsel engelli çocuk!Adııı!Neydi şu lanetin adı!Heh Cilla!
'Cilla'yı soruyordun dimi evet cevap veriyorum ama önce bir an duraksadı.Verilen zehir demek ki beynine ulaşmıştı.Bunu anlayan Mel,hemen cevap almazsam pislik ölüp gidecek.Herhalde eğlenceyi biraz uzun tuttuk.Velius o anda çekmeceyi işaret ediyordu.İşaret edilen yeri açan Mel bir ajanda görmüştü.'onun içinde bütün belgeler duruyor.Yalnız bütün yaptıkların yanına mı kalacak sanıyorsun?Ardımdan kim öldürmüş diye polis peşinize düşmeyecek mi?'
Son kalan kuvvet ve aklıyla bu lafları yetiştirmişti fakat karşısındaki psikopat, zerre kadar bu konuyla endişeli değildi.Devamında Mel 'Anlatsam da anlamazsın ama sana şunu diyeyim kendi kazdığın kuyuya düştün!Avcılar! dedi ve korku dolu simsiyah gözlerle bakan Vel'e yönelerek'Avcılar asılda kendilerine ihanet edenin sen olduğunu kanıtlarıyla bulmuşlar.Ablamı bu tuzağa çektin.Tuzağa düşen sen oldun.'
Masadaki kendi soğuyan kahvesinden ağzı sulansın diye bir kaç yudum alıp devam etti.'Biliyorsundur;avcılar,o ihanetinden sonra baya çöktü.Hatta ortadan kalktı bile diyebiliriz ancak haine ders vermeden çekip gitmeyeceklerdir.Avcılar öldürdüğü zaman ne olur? dur şimdi senin aklın karışmıştır.Ben söyleyeyim o zaman,onlar birini öldürdüğünde, dünya üzerinde hiç kimse,hayvanlar bile,o kişiyi hatırlamaz.Var olmuş,yok olmuş bir şey farkedilmiyor.
Anlattığını dinleyen boş gözlere bakarak 'Velius Game Over!'diyerek ajandayı çantasına koydu.Velius ise yakmış olduğu ateşte kavruluyor,bu zamana kadar işlemiş olduğu suçların günahını çekiyordu.Zehrin etkisi beynini bir fare gibi kemirirken 'dayanamıyorum öldür beni artık ne bekliyorsun dedi bir nefeste.Hiçbir şey olmamış gibi davranan Mel,bu cümleyi duyduğunda,Chett'in dediği gibi etrafı toparlıyordu, yanında can çekişen yokmuşcasına.
Velius'un yanına giderken, maket bıçağını koyduğu yerden aldı.'Ölmek ceza değil, mükafat olur sana. İçimde seninle konuşmak isteyen biri var ama maalesef, ilacın etkisi geçmeden biraz zor.Seni sevmişmiş.Hahahah sevgiymiş.Sevgi,aşk dediğin dizilerde olur.Gerçekte hayat; bu adam gibi acımasız.Merak etme bu adam ölünce sende herkes gibi unutacaksın onu'
Sanki kendi kendine konuşuyordu karşısındaki.Ama o bunları söylerken ben' dedi ve zehir etkisini tamamlamış,Velius bataklığında boğulmuştu.
**************************************
Chett camdan içeri girdiğinde etraf söylediği gibi tertemiz,cesette yok edilmeye hazır kenarda duruyordu.Melaine nerdeydi?'Verdiğim ilacın etkisi geçmiş olmalı' dedi.Aramaya koyulacaktı ki,kenarda duvara yapışmış,boşluğa bakan Mel'i gördü.'Melaine iyi misin?Al iç bunu hemen. Bu verdiğim ilacın etkisini tamamen vücuttan attıran bir karışım.'
Melaine Chett'in boynuna sarıldı ve dakikalarca ağladı.Ağlaması biraz hafifleyince ayağa kalktı hafif sendelese de 'İyiyim! ablamı görmem gerek' dedi.Tam çantasını alıp çıkacaktı ki Chett'e döndü ve Anlaşmamız burada sona erdi.Umarım bana ,Lexi ve etrafımızdakilerin yanına yaklaşmazsın.'
'Merak etme Melaine.Avcılar denilen kuruluş,bu olayla sona erdi.Bu iş son işimizdi daha doğrusu gurur meselesi gibiydi.Aslına bakars-'
' Tamam Chett uzatmana gerek yok.Bize dokunmayın da gerisi beni ilgilendirmiyor.Acil Lexi'nin yanına dönmem lazım' diyerek arkasına bakmadan asansöre bindi.
Melaine öğrendiği gerçeklerin ruhunda açtığı derin yaralarla nasıl ayakta kalabildiğini, ablasının düştüğü durumu,sevdiği adamın aslında koskoca bir yalandan ibaret olduğunu,yaşadıklarının hepsinin bir rüyadan ibaret olmasını temenni eden düşünceler içerisindeyken 'Sizi bekliyor buyrun buradan'sesiyle kendine geldi ya da kendine geldiğini sanıyordu.Titreyen ellerini belli etmemeye çalışırken,çantasından çıkardığı hapı susuz bir şekilde yutuvermişti.Su vermeyi teklif eden asistana teşekkür edip gerek olmadığını söyledikten sonra,içinden gelen ve tabiri caizse deli cesareti ile odaya giriverdi.Girmişti fakat karşısında her zaman gördüğü,sevdiği adamın aslında ablasının hayatını mahfeden kişi olduğunu ve yüksek ihtimalle kendisine ablası sebebiyle yaklaştığını düşündükçe suratındaki ifadelere sahip olamayacağını düşünüp bir an kapının girişinde duraksadı.Ne söyleyecekti? veya da neler sorabilirdi?Direk neden yaptın mı? demeliydi yoksa Cilla! evet belki de ilk olarak onu sormalıydı...
'Ah!tatlım Melaine gelmiş.Nasıl da özlemişim!' diyen Velius'un sözleri ve ardından kucaklaması ile irkilen Melaine,bir anlık savunma içgüdüsüyle Velius'u itti ve kendini geri çekti.Bir zamanlar en çok adını söylemesinden hoşlandığı o ses tonu,belki de her şeyden daha çok sevdiği o sımsıcak kucağı şimdi öylesine mide bulandırıcı geliyordu ki....Sanki nefret,intikam arzusu içilen bir ilaç gibi bütün damarlarına yayılmıştı.
'Ne oldu Mel?Suratın bembeyaz olmuş.Hasta mısın?Sıcak bir şeyler hazırlayayım sana...
Soruya dikkatlice cevap vermesini iyi bilen Mel, aklındaki bütün düşünceleri bir odaya toplayıp kapısını kapattıktan sonra,mükemmel bir surat ifadesi maskesi takıp cevap verdi:
'iyiyim de zamansız havaların soğumasının üzerine bir de uykusuzluk.Bekle! Ben hazırlayayım içimiz ısınsın.Hem sen kahvenin o nefis tadını yakalayamıyorsun ki dedi.Zoraki olduğu farkedilmeyecek kadar mükemmel gülümsemesini yüzüne yerleştirdi ve sonrasında kahve makinasının olduğu tarafa hızlı adımlarla yöneldi.Neden acele ettiğini soracakken Velius vazgeçti.Şüphelenmesi gereken en son kişi, Lexi'nin kendisine sırılsıklam aşık olan aptal kardeşiydi.Bu zamana kadar yaptıklarını fark etmeyen bu zavallı korkak kız bana zarar veremez diye düşünürken elinde olmadan sesli bir kahkaha atmıştı.Kahve hazırlayan Mel kendisine dönüp neye güldüğünü sorunca,dışarıya bakarak sinsi sinsi şöyle cevap verdi:
'Bir şey olmadı aslında süpriz yapacaktım ama madem beni yakaladın söylüyorum.İstediğin düğün düzenini noktasından virgülüne ayarlattım.Hatta balayını da hani çok istediğin dünya turu planın vardı ya işlerimi de biletleri de ayarladım.'
Bu haberi duyan Melaine'nin içine bir şüphe oturdu.Ya gerçekten beni seviyorsa.Başta oyun olarak başlayıp sonradan gerçeğe dönüşen aşk hikayeleri,senaryoları dolu Asya dizi dünyası.Elindeki kahve fincanlarını tepsiye koyarken bir yandan da bu şüphe ile baş ediyordu.Bir de unuttuğu bir şey vardı. Velius'un söylediği habere tepki vermemişti.
'Vel özür dilerim.Halsizlik bütün bedenimi sarmış galiba.Jetonum geç düşüyor.Burdan doktora görünmeye geçsem iyi olur' diyerek elindeki kahve dolu fincanlarla Velius'un masasına doğru yöneldi.
Melaine'nin uzattığı fincanı alırken 'düğün üzeri kendine dikkat et gelin hanım!'diye takıldı,içinden de yaptığı planın takır takır işlemesi için hastalanmaması lazım diyedüşünüyordu.Düşüncelere daldığını fark etmesin diye yaptığı tadı kötü olan o kahveyi övmeliydi.'Mmmm!Senin yaptığın kahve ayrı bir güzel oluyor tatlım.'
Melaine son yudumunu alan Velius'u görünce bir kahkaha patlattı,ayağa kalktı, müzik çalarda her zaman çalan şarkıyı son ses açtı,kapıyı kilitledi.Bunları yaparken Velius ne yaptığını anlamakta elbette gecikmedi ama o da neydi?!
'Mel!!!! bu lanet olası kahvenin içine ne ekledin sen ???neden kıpırdayamıyorum!'
Yamacına yaklaşan Mel,her daim okşadığı saçları, koparmak istercesine tuttu,kafasını geriye yatırdı.Oracıkta kafasını koparmak istese de 'Yavaş yavaş öldüreceğim seni!Nasıl?Ablama yaşattığın acıların yanında bir hiç değil mi?'sözleri dökülürken dudaklarından,kendiside şu an içinde bulunduğu duruma ve haline için için şaşırıyordu.
Zehrin etkisiyle boğuk boğuk çıksa da hala kendine güvenen,alaycı ses tonuyla'Aaaaaaah!Her şeyi hatırladı demek o kaltak.'
Ses tonu ve bu surat ifadesini ilk defa görse de Mel,şaşırmadı nedense. Sanki bu lanet olasıcadan böyle bir ifade bekliyordu.Ağzından ne zehirler akıtacak diye bekliyordu ...
'Seni seviyorum' dese inanır mıydı?' aşık oldum sana,pişmanım!'dese.Fakat bu sözler, bu surata sahip birinden çıkacağa benzemiyordu.Hayal kırıklığı da eklendi nefret ve intikam duygularının üzerine.Düşündü kendi kendine,vermiş olduğu bu zehir,her ne kadar bütün vücudu felç gibi hareketsiz bıraksa da,dışarıdan gelen darbeleri hissedecek kadar hassaslaştırıyordu insanı.Yani tam olarak işkence zehriydi verenin de söylediği gibi.
Velius yine aynı ses tonuyla devam etti zehirler akıtmaya.'O kaltağı da seni de kandırmak çok kolaydı.Bir de seni ardından bırakıp kaçan insan için intikam almak.Gerçektende ablandan da aptalmışsın.'
'Kes sesini iğrenç adam!Bütün gerçekleri tamamıyla Rhett anlattı.Ne eksik ne fazla.Her şeyin kendi suçu olduğunu da itiraf etti.Ablamın yaşananlardan haberi bile yokmuş...'
'Rhett!Rhett!'diye söylendi hatırlamaya çalışarak.'He!!! şu o kaltağın peşinden ayrılmayan sülük mü?Her şey beklenir ondan.Lexi için öldürmekten sakınmaz hatta kendi hayatından bile vazgeçer.Asıl psikopat o.'
Bu sözleri söylerken zaman kazanıp kalkmak istese de hiçbir uzvunu hareket ettiremiyordu.Durumun vehametini anlayınca can havliyle kurtarılmayı isteyen tonlamayla'Lanet olsun çabuk beni kurtar yoksa Cilla'yı nasıl bulabileceksin?'
Mel zalimce gülümseyerek, çantasından çıkardığı maket bıçağını Vel'in boynuna doğru tuttu.Vel 'Kessen ne olacak ki zaten bir şey hissetmiyorum deyince'
Mel ise suratındaki gülümsemeyi kaldırmadan'Merak etme sevgilim.Bu zehir seni hemen öldürmeyecek.Şimdi ölürsen ne zevki kalır dimi ama!Evet kessem ne olacak değil mi?istersen inanmadığın için bir test yapalım.Cevap vermediğin her soru için bir parmağını keseyim.Bak bakalım acı var mı yok mu?'
İçmiş olduğu hap; sanki içinde, geri planda kalan psikopat caniyi öne çıkarmıştı.Zaten hapı bu yüzden vermişti zehri veren.İntikam ateşini körüklemesi için...
Ne olursa olsun korkuyordu dışa çıkandan.'Bir daha dışarı çıkamazsam, ya ablam gibi olursam' böyle düşünürken dışardaki cani Velius'un serçe parmağını kesmişti bile.Bunları düşünmeyi sonraya bırakmalıyım yoksa iyice kontrolden çıkıp,öğrenmem gerekenleri öğrenmeden onu öldürebilir cani tarafım.
'Her tarafım felçli gibiyken nasıl olur da hissedebilirim?'diye sesini çıkarabildiği kadar inliyordu fakat çalan müzikten daha yüksek çıkmadığından,dışardakiler duyamıyor olmalıydılar.
'Cilla' dedi Mel nefret dolu bakışlar ile 'Şimdi söyleyecek misin ne yaptığını yoksa bir parmak daha kessem mi konuşman için.'
O aptal kız nasıl olmuştu da böyle cani bir psikopata dönmüştü.Aslında aynaya bakıyormuş gibi geliyor bu hali,ilgi çekici.... Bu haliyle Mel ile karşılassam ona aşık olabilirdim.Hatta oldum galiba ya da bana verdiğin zehrin etkisi aklımı bulandırıyor farklı yerlere çekiyor.İstediği cevapları vermezsem yine acımadan yapacaktır aynısını.Kimi soruyordu heh şu zihinsel engelli çocuk!Adııı!Neydi şu lanetin adı!Heh Cilla!
'Cilla'yı soruyordun dimi evet cevap veriyorum ama önce bir an duraksadı.Verilen zehir demek ki beynine ulaşmıştı.Bunu anlayan Mel,hemen cevap almazsam pislik ölüp gidecek.Herhalde eğlenceyi biraz uzun tuttuk.Velius o anda çekmeceyi işaret ediyordu.İşaret edilen yeri açan Mel bir ajanda görmüştü.'onun içinde bütün belgeler duruyor.Yalnız bütün yaptıkların yanına mı kalacak sanıyorsun?Ardımdan kim öldürmüş diye polis peşinize düşmeyecek mi?'
Son kalan kuvvet ve aklıyla bu lafları yetiştirmişti fakat karşısındaki psikopat, zerre kadar bu konuyla endişeli değildi.Devamında Mel 'Anlatsam da anlamazsın ama sana şunu diyeyim kendi kazdığın kuyuya düştün!Avcılar! dedi ve korku dolu simsiyah gözlerle bakan Vel'e yönelerek'Avcılar asılda kendilerine ihanet edenin sen olduğunu kanıtlarıyla bulmuşlar.Ablamı bu tuzağa çektin.Tuzağa düşen sen oldun.'
Masadaki kendi soğuyan kahvesinden ağzı sulansın diye bir kaç yudum alıp devam etti.'Biliyorsundur;avcılar,o ihanetinden sonra baya çöktü.Hatta ortadan kalktı bile diyebiliriz ancak haine ders vermeden çekip gitmeyeceklerdir.Avcılar öldürdüğü zaman ne olur? dur şimdi senin aklın karışmıştır.Ben söyleyeyim o zaman,onlar birini öldürdüğünde, dünya üzerinde hiç kimse,hayvanlar bile,o kişiyi hatırlamaz.Var olmuş,yok olmuş bir şey farkedilmiyor.
Anlattığını dinleyen boş gözlere bakarak 'Velius Game Over!'diyerek ajandayı çantasına koydu.Velius ise yakmış olduğu ateşte kavruluyor,bu zamana kadar işlemiş olduğu suçların günahını çekiyordu.Zehrin etkisi beynini bir fare gibi kemirirken 'dayanamıyorum öldür beni artık ne bekliyorsun dedi bir nefeste.Hiçbir şey olmamış gibi davranan Mel,bu cümleyi duyduğunda,Chett'in dediği gibi etrafı toparlıyordu, yanında can çekişen yokmuşcasına.
Velius'un yanına giderken, maket bıçağını koyduğu yerden aldı.'Ölmek ceza değil, mükafat olur sana. İçimde seninle konuşmak isteyen biri var ama maalesef, ilacın etkisi geçmeden biraz zor.Seni sevmişmiş.Hahahah sevgiymiş.Sevgi,aşk dediğin dizilerde olur.Gerçekte hayat; bu adam gibi acımasız.Merak etme bu adam ölünce sende herkes gibi unutacaksın onu'
Sanki kendi kendine konuşuyordu karşısındaki.Ama o bunları söylerken ben' dedi ve zehir etkisini tamamlamış,Velius bataklığında boğulmuştu.
**************************************
Chett camdan içeri girdiğinde etraf söylediği gibi tertemiz,cesette yok edilmeye hazır kenarda duruyordu.Melaine nerdeydi?'Verdiğim ilacın etkisi geçmiş olmalı' dedi.Aramaya koyulacaktı ki,kenarda duvara yapışmış,boşluğa bakan Mel'i gördü.'Melaine iyi misin?Al iç bunu hemen. Bu verdiğim ilacın etkisini tamamen vücuttan attıran bir karışım.'
Melaine Chett'in boynuna sarıldı ve dakikalarca ağladı.Ağlaması biraz hafifleyince ayağa kalktı hafif sendelese de 'İyiyim! ablamı görmem gerek' dedi.Tam çantasını alıp çıkacaktı ki Chett'e döndü ve Anlaşmamız burada sona erdi.Umarım bana ,Lexi ve etrafımızdakilerin yanına yaklaşmazsın.'
'Merak etme Melaine.Avcılar denilen kuruluş,bu olayla sona erdi.Bu iş son işimizdi daha doğrusu gurur meselesi gibiydi.Aslına bakars-'
' Tamam Chett uzatmana gerek yok.Bize dokunmayın da gerisi beni ilgilendirmiyor.Acil Lexi'nin yanına dönmem lazım' diyerek arkasına bakmadan asansöre bindi.
Çevirmiş olduğu takside, Velius'u unutmadan hemen ajandayı açtı.Cilla ile ilgili bilgiler aramaya başladı.Ajandanın arasından bir resim düşürmüştü.Eline aldı inceledi.Bu Cilla'nın resmi olmalıydı fakat yanındaki kadını tanımıyordu.Acaba bu kadın kimdi?...
*Evvela geç kalındığı için özür diliyorum.
Normalde tabletten yazıyorum fakat bunu müsvette defterime yazınca, tabletime geçirmesi baya zorladı beni.Bilgisayarda evde ortak ve biraz arızalı.Bu sebeplerimden dolayı mazur görülürüm inşaAllah.
Normalde tabletten yazıyorum fakat bunu müsvette defterime yazınca, tabletime geçirmesi baya zorladı beni.Bilgisayarda evde ortak ve biraz arızalı.Bu sebeplerimden dolayı mazur görülürüm inşaAllah.
Olayı toparlamaya çalıştım.Aldığım bilgiler doğrultusunda bir daha ki bölüm FİNAL.
Umarım beğenerek okumuşsunuzdur.Senaryo olsun, kitap olsun yazmak zor işmiş.Koreli senaristlerden özür dilemek lazım.
Neyse bu etkinliği düzenleyip yazma fırsatını veren Dream'e ve diğer blogger arkadaşlara sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.Ve bildirim topunu Sevdican
24 yorum
Ben hep 1. Den baslayayim diyorum neredeyse bitecek. Hepsini birden okuyacagim bitince.
YanıtlaSilBir dahaki bölümden sonra baştan sona okursunuz o zaman :)
SilHikayeyi baştan sona okumam gerekiyor. Çok telaslandim ama ben..
YanıtlaSilKolay gelsin şimdiden bitirebildigim kadar olayları bitirmeye çalıştım.Umarım kolaylıkla yazabilirsiniz.Final is looding :)
SilHanhan çok güzel yazmışsın :)
YanıtlaSilKeyif alarak okudum .
Bakalım sonu nasıl olacak.
Teşekkürler acemi şansı ile güzel oldu^^Bakalım neler olacak;)
SilCanım Sevdican son değil Şym Couture da var daha, google+ da yazmıştım kimler var kimler yok sanırım sen kura çekmedin aralarında.
YanıtlaSilBloguma yapılan yorumda ben kaldım demisti Sevdican ondan tekrardan bakamadım.O sebepten o da kendisini son zannediyor dreamcim bir haber verilsin o zaman ben son benim dedi diye bu sekilde yazdm kusuruma bakma ;(
SilEllerine sağlık canım güzel bir bölüm olmuş sonunda öldü demek :)
YanıtlaSilSizler kadar olmasa da karaladık bir şeyler;)Teşekkürler canm
SilHanHan!!! birileri ölmeliydi iyi oldu Velius gitti bakalım sıra kimde :) benim cani tarafımı da kabarttın şu an!!!! kesmedi beniiii, Sevdican duyrulurrr :)))
YanıtlaSilEllerine sağlık! güzel bağlamışsın, foto seçimleri güzel, gifler de iyi -anime olanlar çok masum kalmış ama :)))-
Anime karakteri aşırı psikopat tarafı var ondan seçtim.Teşekkür ederim;)Elimi kana buladım ancak bir kişiye kıyayım dedim^^Bakalım nasıl devam edecek??
SilBir kesmedi beni daha temizlenmesi lazım ortalığın :)))
SilArkadaşlar kim var ki başka ölebilecek. Korefenomeni sen iste hemen kıyayım birilerine .. Fikir verin biraz bana:)Please
SilLexi bile ölebilir, Dağınık! kitapçı annem! kız ölmeli diyor paso :))) olmadı Rhet ölsün diyorlardı :))))
SilBölümü çok beğendim hayal dünyanıza ve kaleminize sağlık. ;)
YanıtlaSilBeğenmenize sevindim Teşekkürler ^_^
SilÇok güzel bir bölüm olmuş HanHan ellerine sağlık :) Keyifle okudum.
YanıtlaSilTeşekkür ederim yorum için beğenmenize sevindim.
SilYavrum bloğumdan logomuza basayım dedim , bir de baktım bölüm metnin.Benim gmailime bildirim gelmedi hiç.Yani sevdicann kızımın yazdığını okudum, fakat bu bölüm asla benim gmailime gelmedi.Ne kadar güzel yazmışsın.Durdun durdun ama bitirim bir bölüm çıkardın yavrum.Seni kutluyorum.Sanırım Şeyma kızımda sıra.Lütfen beni bir şekilde haberdar edin.Unutmayıın ne olur.Sevgiler sana ve hepinize .Ece ablanız:)
YanıtlaSilBeğenilmesine sevindim Teşekkürler ece abla acemi şansım vardı herhalde yorumun için çok teşekkür ederim;)
SilTebrik ederimm bu bölümde çok güzeldi. Benim final bölümü için çok işime yaradı :)
YanıtlaSilKolay gelsin uzun maraton yakında bitiyor he.Bakalım neler olacak;)
SilBitti bile :))) Final bölümünü yazdım yayınladım Hanhan buyur gel
Sil*Lütfen herhangi bir site veya blogun linkini paylaşmayınız.
*Spoiler,Küfürlü içerik, Siyasi,Dini,tartışmaya sebep olacak yorumlar yapmamaya özen gösterelim.
***Anlayışınız ve ziyaret ettiğiniz için teşekkürler***
HanHan Asya