Hayatımızın her safhasında yer alan, hatta yaşamımıza biz istemeden gelip kurulan bir şeyden bahsedeceğim.Sınav...


Okul yaşları geldiğinde bir heyecan kaplar insanı.(Anaokulu,kreşte okumadığımdan kendime uygun yazıverdim) Her şey güllük gülistanlıkken,aslında bu hayatının en sevmediğin anlarının başlangıcı olacağını tahmin edemezsin.
Okul biraz sevimli geldikten sonra "ne bu ya?senelerce çekilmez burası"diye feryat etsen de gitmeye mecbursundur.
Sabah erken kalktığın yetmezmiş gibi bir de üzerine sınavlar olmaya başlarsın.Tebrikler artık bir yarıştasındır.Başlar aileler komşunun çocuğu muhabbetlerine...

Bendeniz HanHan okulu çok fazla olmasa da severdim,sınavlara pek takılmazdım.Benim tek sorunum erken uyanmaktı."Ne zaman bitecek bu erken uyanmak" diye isyanlardaydım.

Çalışmayı sevdiğim söylenemez.Ama yazılıdan bir gece öncesi ev savaş alanına dönerdi.

Şimdi de önümde aöf vize sınavları var.Tahmin edebilirsiniz ki benim hiç çalışasım yok.Biri anlatsa da dinlesem ama ben açıp kitabı çalışmasam,o kadar üşengecim yani.
Benim gibi üşengeç aöf öğrencilerine ideal bir şey var ki o da çıkmış sorular.Onlarda olmasa halim ne olurdu bilmiyorum.Siz bana bakmayın yine de çalışın...

Öğretmenimiz virgül konusunu anlatırken şöyle bir örnek söylemişti;
Oku oku baban gibi,eşek olma!
Çok hoşuma gittiği için hep aklımda kalan bir misal olmuştur yeri gelmişken sizlere de söylemek istedim...

Şeytan HanHan'ın aslında size demek istediği ise şu;
 Aman boşverin her şeyi!! sallayın sınavı!
'Hayat gençken güzel' diyerek anın tadını çıkarın.

Çalışmaya karşı olan HanHan bildirdi...


*Sınava girecek olanlara başarılar,girmiş olanlara da geçmiş olsun dileklerimle!!!